Kulak Burun Boğaz (KBB)

Uyku Apnesi

Uyku apnesi, uyku sırasında tekrarlayan nöbetlerle nefes almanın kesilmesi ile tehlikeli durumlara neden olabilen bir bozukluktur. Uyku sırasında horlama ve nefesin kesilmesi yeterince dinlenememe ve yorgun uyanmaya neden olur. Tedavi edilmezse hayatı tehdit edici olabilir. Tip 2 diyabet ,inme veya bazı önemli kalp hastalıklarının ortaya çıkmasında rol oynayabilir.

Uyku Apnesi Nasıl Olur?

Uyku apnesinin nedeni horlamadır. Bu hastalığa sahip kişilerde uyku sırasında solunum kası gevşemesi daha belirgin hale gelir ve hava yolları yeterince açık tutulamayabilir. Sonuç olarak nefes alma zorlaşır, kandaki oksijen seviyesi azalır ve dokularda oksijen emilimi yetersiz kalır. Oksijen seviyesi ancak uyanınca sonra normale döner. Uyanmanın nedeni, beynin nefes almanın durduğu uyarısı vermesidir.

Uyku apnesi sorunu sıklıkla gece uykularının düzensizliğine neden olur. Ancak bu durum rutin haline geldiğinde, kişi ertesi sabah bunu hatırlamayabilir.  Uyku bölünmeleri zaman zaman yorgunluk ve halsizliğe neden olur. Uzun süre uyudukları fikrine rağmen gün içinde halsiz ve de uykulu olan kişilerde uyku apnesi sendromunun incelenmesi gerekir. Gerekli önlemler alınmadığında sersemlik ve dikkat bozukluğuna yol açarak trafik kazası ya da iş kazasına neden olduğu bilinmektedir.

Uyku Apnesi Nedenleri

Uyku apnesi nedenleri hastalığın türüne göre değişir. Obstrüktif uyku apnesi boğazın arka kısmındaki kasların gevşemesi sonucu meydana gelir. Fazla kilo, kalın boyun, dar solunum yolları, uyku hapları veya yatıştırıcılar, alkol ve tütün tüketimi, çeşitli nedenlerle burnun tıkanması obstrüktif uyku apnesi nedenleridir.

Merkezi uyku apnesi, daha nadir olarak beyinden solunum ile ilgili kaslara gönderilen sinyallerin doğru şekilde iletilememesi sonucu meydana gelir. Kısa süreliğine kişinin solunum fonksiyonlarının çalışmadığı bu apne tipinde kişiler nefes alamama sebebi ile uykularından uyanırlar. Merkezi uyku apnesi nedenleri arasında beyin dokusu enfeksiyonu, beyin sapı problemleri, beyin felci, kalp hastalıkları ve narkotik ağrı kesici ilaçların kullanımı bulunmaktadır.

Uyku Apnesi Türleri

Uyku apnesi belirtileri ve tedavisine geçmeden önce uyku apnesinin farklı türlerini açıklamak hastalığı anlamayı kolaylaşıtıracaktır.

Obstrüktif Uyku Apnesi

Obstrüktif uyku apnesi solunum yollarının işlevini kaybetmesi sonucu yaşanan tıkanmalara verilen addır. Oksijenin yeterli gelmemesi ve tıkanma sebebiyle uykudan uyanma durumları çok fazla yaşanır. Vücut bu duruma horlama ve gürültülü nefes alma ile karşılık verir.

Santral Uyku Apnesi

Santral uyku apnesi beynin solunum yollarındaki kaslara gereken sinyali yeteri kadar gönderememesi sonucu yaşanan nefes tıkanmalarıdır. Hava alma tamamen imkansız hale gelir ve oksijen alımı olumsuz yönde etkilenir.

Mikst Uyku Apnesi

Mikst uyku apnesi ise yukarıda bahsedilen iki tür uyku apnesinin tek bir kişide aynı anda görülmesi durumudur. 

Uyku Apnesi Belirtileri

Uyku apnesi türleri olan obstrüktif ve santral uyku apnesinde belirtiler benzerdir. Bu nedenle tanı konulurken özellikle dikkat etmek gerekir. Birbirinden ayrı türler olduğu için tedavi yöntemleri de buna göre belirlenmelidir. Uyku apnesi belirtileri her yaştan kişide görülebilir ve kişiyi farklı şekillerde etkileyebilir.

  • Yüksek sesli horlama
  • Sabahları ağız kuruluğu
  • Sabahları boğaz ağrısı
  • Uykuda solunum durması atakları
  • Dinç uyanamama ve gün içinde uykulu olma
  • Yorgun hissetme
  • Sabah baş ağrıları ve sinirlilik
  • Konsantrasyon eksikliği ve dikkat sorunları
  • Uykudan ani uyanmalar ve uyku sırasında huzursuzluk
  • Hafıza sorunları
  • Depresif ruh hali ve huzursuzluk
  • Yüksek tansiyon
  • Reflü
  • Kalp ritim bozukluğu
  • Soluk alıp verme güçlüğü
  • Boğulur gibi öksürük
  • Aşırı terleme
  • Gece sık sık idrara kalkma 

Özellikle çocuklarda horlama ve uyku apnesinin tedavi edilmemesi günlük hayata odaklanması ve arkadaş edinebilmesi için büyük bir engeldir. Her gece kontrol edilerek sürece doğru anda müdahale edebilme önemlidir.

Uyku Apnesine Sebep Olan Faktörler

Uyku apnesi riskini artıran faktörler şöyle sıralanabilir:

  • Boğaz kaslarının fazla gerilmesi 
  • Üst solunum yolunda meydana gelen darlıklar
  • Üst solunum yolu darlığına bağlı solunum yolu tahribatı 
  • Fazla kilo
  • Bademciklerin normalden büyük olması
  • Geniz eti 

Uyku apnesi problemi, sadece yetişkinlerde değil çocuklarda da görülebilir. Uyku apnesi tedavisi, kişilerin yaşlarına göre değişiklik göstermektedir.

Uyku Apnesi Tanı Yöntemleri

Uyku apnesi tanı yöntemleri fizik muayene, hastanın öyküsünü dinleme ile başlar. Doktor hasta öyküsü ile hastalığın belirtilerini tespit etmeye çalışır.Daha sonra solunum yollarının genel bir muayenesini yapar.

Solunum yolları ucunda küçük bir kamera bulunan cihaz ile görüntülenme yoluyla kontrol edilir. Böylece daralma ya da gevşeme varsa hemen tespit edilir. Doktorun isteğine göre MR çekimi de yapılabilir.

Genel muayene, solunum yolu kontrolü ve MR sonrası gerekli görülürse uyku apnesi testi yapılır. Uyku testi tanı ve tedavi sürecinde en önemli testtir. 

Polisomnografi de denilen uyku testi hastanın gece boyunca tüm beyin aktivitesinin ve nefes alış verişlerin kayıt altına alındığı bir testtir.

Uyku laboratuvarında hastanın vücuduna yerleştirilen elektrotlar ile hastanın uykusu izlenir ve bu sayede hem tanısının hem de hastalığın tipinin tespit edilmesi sağlanır. Bu test sayesinde solunumun durma süresi ve sayısı tespit edilebilmektedir. Bunun yanı sıra horlama ses şiddeti, kalp ritmi ya da kan oksijen yüzdesi gibi bilgiler de toplanır. Birçok organ sisteminin aktivitesi polisomnografi ile değerlendirilebilir: Elektroensefalografi ile beyin dalgaları, elektromiyografi ile kas aktivitesi ile göz hareketleri, kalp atış hızı ve kan akımı, arteriyel oksijen seviyesinin ölçümlenmesi ve ritim ile kan analizi nabız oksimetresi de gözlemlenebilmektedir.    

Test esnasında kişiden alınan vücut sinyalleri ile sabaha kadar;

  • Uyurken kaç kez nefes aldığı 
  • Ne kadar süre kapalı olduğu
  • Oksijen değerlerinin ne olduğu 
  • Kalp atış hızının ne sıklıkla etkilendiği 

tespit edilir ve özel bir medikal mekanizma yardımıyla bilgisayar ortamına aktarılır. 

Obstrüktif uyku apnesi tanısı için yapılan EMG sırasında çene üzerine iki elektrot yerleştirilir. Bu elektrotlardan biri çene çizgisinin üzerinde diğeri çizginin altında konumlandırılır. EMG elektrotları, kas hareketlerinde meydana gelen elektriksel aktiviteyi kaydeder. Uyku sırasında kasların bir miktar gevşemesi normaldir. Normal dışı aktiviteler EMG ile tespit edilebilir. Polisomnografi, obstrüktif uyku apnesi tanısında olduğu kadar santral uyku apnesinin tanısında da önemli bir rol oynar. Bu muayeneye ek olarak kişide santral apneye neden olabilecek yapısal anormallikler manyetik rezonans görüntüleme yardımı ile de tespit edilebilir.

Uyku Apnesinde Tedavi Yöntemleri

Uyku apnesi tedavisi tipine, derinliğine ve kişinin solunum yollarının özelliklerine göre çeşitlenmektedir. Bu hastalığın tedavisinin planlamasında ilk yapılacak şey fazla kilolardan kurtulmak olacaktır. Buna ek olarak aynı zamanda sigara ve alkol tüketiminin de sona ermesi gerekmektedir.

Uyku apnesi tedavisi için kullanılan ana yöntem, pozitif hava basıncı veren CPAP uyku apnesi cihazının kullanılmasıdır. Bu cihaza bağlanan bir maske takılır ve doktor tarafından belirlenen basınçlı hava hastaya iletilir. Bu cihaz uyku sırasında solunum yollarını sürekli açık tutarak apneyi önler. CPAP yetişkinlerde neredeyse tüm uyku semptomlarını iyileştirebilir. 

CPAP’a ek olarak BPAP denilen iki seviyeli pozitif hava basıncı sağlayan cihazlar da obstrüktif apne tedavisinde kullanılmaktadır. BPAP cihazlarında hava basıncı kişinin nefes alışına göre ayarlanır.

Uyku apnesinin cerrahi tedavisi yalnızca küçük bir hasta grubu için önerilir. Uyku apnesinde yukarıdaki seçeneklerle olumlu sonuç alınamadığı veya boğaz yapılarının hava yollarını tıkadığı durumlarda, dokuların küçültülmesini veya ortadan kaldırılmasını içeren bir operasyon da planlanabilir.Özellikle yüz bozuklukları ve anormal boğaz yapısı olan hastalarda düşünülür. Ameliyattan bir süre sonra hastalık tekrar ortaya çıkabilir ve ameliyatlardan sonra horlamanın ortadan kalkması hastalığın geçtiği anlamına gelmeyebilir. 

Tedavi yöntemine başladıktan sonra solunum düzeleceği için uyku da düzene girer ve kişi daha sağlıklı bir hayat sürmeye başlar. Agresif ruh halinden tamamen kurtulur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu